Haber

Mesems’te Okuyan 15 Yaşındaki Erkek Çocuk Dün Hayatını Kaybetti.

Haber: AHSEN BAŞAK KATIRCIOĞLU- Kamera: DURSUN ALKAYA

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2016 yılında kurulan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), son günlerde çocuk işçiliği ve artan ölümler nedeniyle tartışılıyor. Eğitim Sen Başkanı Kemal Irmak, eylül ayından bu yana 8 çocuğun hayatını kaybettiğini belirterek, “MESEM’lerde çocuklarımız sermaye mezesi olarak kullanılıyor. Daha dün Kütahya’da bir çocuğumuz üzerine sunta düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Gerçekten Bir yanda dindarlaştırma, diğer yanda sermaye, “Kâr çocuk işçiliği yoluyla aktarılıyor. MESEM’ler çocukları eziyor” dedi. EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise, “MESEM’ler aynı zamanda birçok ailenin çocuklarını çalıştırarak ek gelir elde etme fırsatı olarak da görülüyor. Bu, Türkiye’deki fiyatların düşüklüğünün, işçilerin aldıkları fiyatlarla geçinememenin bir ifadesidir.”

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), 9 Aralık 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla ortaöğretim düzeyinde meslek yüksekokulu olarak kurulmuştur. Çıraklık eğitimi kapsamına giren MESEM’lerin amacı örgün eğitimdir. ve zorunlu eğitim, “Çırak öğrencilerin Ahilik kültüründen gelen usta-çırak ilişkisi ile mesleklerini iş başında öğrenmeleri için” olarak açıklandı. MESEM’de 4 yıl eğitim gören öğrenciler haftada 1 gün okulda teorik eğitim, 4 gün ise işletmelerde uygulamalı eğitim alıyorlar. MEB, çırak öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’unu, kalfa öğrencilere ise taban ücretin yüzde 50’sini ödüyor.

MESEM’ler son günlerde artan çocuk ölümleri nedeniyle gündeme geldi. Antalya’da kalfalık eğitimi sırasında aracın yakıt deposu şamandırasını değiştirirken meydana gelen patlamada vücudunun yüzde 80’i yanan 18 yaşındaki lise öğrencisi Beyzanur Hatimoğlu ve 14 yaşındaki Arda İstanbul Büyükçekmece’de meslek lisesi öğrencisi Tonbul, staj adı altında haftanın 4 günü çalıştığı iş yerinde öldürüldü. Makineye sıkışarak hayatını kaybetti.

Kütahya Mesleki Eğitim Merkezi İç Mobilya Teknolojisi Bölümü 9. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Erol Can Yavuz, dün Kütahya Yeni Sanayi Sitesi’nde staj yaptığı mobilya atölyesinde üzerine sunta blokların düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

Eğitim sendikalarının yöneticileri ve EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, iki hafta içinde çocukların üst üste yaşadığı iş kazaları ve iş cinayetleriyle ilgili ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.

MESEM projelerinin iptal edilmesi gerektiğini belirten Bayhan, şöyle konuştu:

“MESEMS AYNI ZAMANDA BİRÇOK AİLE ÇOCUKLARINI ÇALIŞTIRARAK EK GELİR SAĞLAMA FIRSATI OLARAK GÖRÜLÜYOR”

“Türkiye’de hükümet MESEM konusunu 1 milyon civarında bir hedefle gündeme getirdi. Ama artık MESEM’lerdeki öğrenci sayısı 1,5 milyona çıktı. Aslında bunlara öğrenci demeyelim, onlar çocuk işçi. MESEM proje baştan sona yanlış bir proje, türkiye’de toplam 14 öğrenci var. -asla ücretli emek olarak kullanılmaması gereken 17 yaşındaki çocukların çalışmalarını meşrulaştıran bir projedir. bu nedenle MESEM projesi iptal edilmelidir. Bir an önce MESEM projelerinin mesleki eğitim projelerine dönüştürülerek mesleki eğitim orta ve liselerine dönüştürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu meslek cinayetlerinin önüne geçilmelidir. Bunun dışında MESEM’ler birçok aile için ek gelir elde etme fırsatı olarak da görülmektedir. Çocuklarının çalıştırılması, Türkiye’deki ücretlerin düşüklüğünün ve işçilerin kendi maaşlarıyla geçinemediklerinin bir ifadesidir. Dolayısıyla tüm çalışan aileler ve özellikle MESEM’lerdeki gençler için geri ödemesiz verilmesi gereken bir fırsattır. burslar. MESEM projesinin iptal edilmesi çok acil hale geldi. Türkiye’de Milli Eğitimin işleyişinin belki de en yağmacı, insanlık dışı ve yıkıcı alanlarından biri MESEM’lerdir. Projenin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bir önergeyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bu talepler ve bugün MESEM’lerle ilgili herhangi bir önlem alıp almadıkları konusunda sorular sorduk. Bütün çabamız bu konuyu gündemde tutmaktır. Çünkü Türkiye’de ne yazık ki en temel insan hakları, en kolay, en doğal haklar bile devlete çaba gösterilmeden, hükümete baskı yapılmadan kazanılmıyor, uygulanamıyor. Dolayısıyla soru önergemiz bu konudaki çabaya katkı sağlayacaktır. Meclis soru önergesinin cevabını da bekliyoruz. Yusuf Tekin’in ne diyeceğini merak ediyorum. Ancak Çankaya Milli Eğitim’de çalışan işçilerin MESEM gibi talepleri gibi önemli taleplerden çok Sayın Bakanın meşgul olduğu sorunların olduğunu düşünüyorum. Özellikle tarikat liderlerine ve tarikatların başında bulunan din adamlarına ihalelerin dağıtılması için çalışıyor. O yüzden bir an önce bu işleri bırakıp Milli Eğitimin ciddi sorunlarına el atması gerektiğini düşünüyorum.”

“MESEMLER ÇOCUKLARA ÖĞRETİYOR”

Eğitim Sendikası Başkanı Kemal Irmak, MESEM projesiyle çocukların sermayeye meze olarak kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:

“Bu ülkede her şey değerli ama insan hayatı ucuz. Özellikle MESEM’lerde çocuklarımız sermayeye meze olarak kullanılıyor. Daha dün Kütahya’da bir çocuğumuz üzerine sunta düşerek hayatını kaybetti. Hatta bir yandan da Bir yanda dinselleştirme var, diğer yanda çocuk emeği yoluyla kârlar sermayeye aktarılıyor.” . Bu bizim için kabul edilemez. Sendikamız elbette bu konuda çok aktif bir çalışma yürütüyor. Basın açıklamaları yapıyor. Kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyor. MESEM’ler çocukları azarlıyor. Eylül ayından bugüne dünkü çocuk dahil 8 çocuğumuz hayatını kaybetti. Çocuklarımızdan birkaçı çok önemli. Yaralıydı. Birisi yüzde 80 yanık ile yaralandı. Bunlar kabul edilemez. Milli Eğitim Bakanlığı ne yapmaya çalışıyor? Birçok alanda eğitimi yok etti. Şimdi çocukları eziyoruz. Çocukların sermaye için ucuz işgücü olarak, çocuk personel olarak çalıştırılmaması için bakanlığa çağrımızdır.

“SADECE ÖRGÜN EĞİTİMDEKİ ÇOCUKLAR ORAYA GİTMİYOR. ONLARI KAYIT ETTİRİYOR VE ORADA UCUZ İŞ ALIYORLAR”

İşin farklı yönleri var, birçok işyerinde çalışan 20 yaş altı insanlar oraya kayıtlı ama örgün eğitim gören çocuklar oraya gitmiyor. Oradan ucuz işgücünü kaydedip işe alıyorlar. Eğitim Sen olarak hem ucuz işgücüne hem çocuklarımızın ölümüne hem de dindarlaşmaya karşı çok önemli bir tepkimiz var. Bu durumdan vazgeçilmeli, eğer çocuklar teknik eleman yetiştirilecekse meslek liselerinin kampüsleri genişletilmeli, çocuklarımız orada çeşitli şekillerde eğitim görmeli, bazı teknik bilgiler orada verilmeli. Aksi durum kabul edilemez. “Bu doğru değil.”

“VERİ PAYLAŞMIYORLAR”

Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer de MESEM’lerle ilgili yetkililerin veri paylaşmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Sendikamız, Genel Başkanımız, tüm televizyon programlarında veya Eğitim-İş Sendikası Merkezi Yönetim Kümesi olarak MESEM’lerde yaşanan sorunları kamuoyunun gündemine taşıdık. Maalesef Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri herhangi bir önlem almadı. Örgün eğitim dışında kalan çocuklarımızı haftanın bir günü okula getirip gerisini bıraktık.” Geriye kalanlar ise işverenin kâr hırsına kurban edilen çocuklarımızdır. Geçtiğimiz günlerde bir çocuğumuz iş kazasında hayatını kaybetti ve bu kazalar aslında giderek artıyor. Bu durumdan inanılmaz derecede rahatsızız. Artık Milli Eğitim Bakanlığını görevini hakkıyla ve mevzuata uygun olarak yapmaya davet ediyoruz. Çocuklarımızın ve çalışanlarımızın güvenli bir şekilde çalışmasını, güvenli bir işe ve güvenli bir geleceğe sahip olmasını sağlamak onların kamusal misyonudur. Dolayısıyla burada Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapan eğitim çalışanları iş güvencesi ve can güvenliği olmadan çalıştırılıyor. Dört beş ay önce bir Eğitim -İşletme olarak yine buradayız, basın açıklamamızı yapmıştık. Tepkilerimizi ve taleplerimizi kamuoyuna duyurduk. Ancak henüz önlem alınmadığını görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Eğitim-İş Sendikası olarak, yıkım raporuna ve can güvenliğinin olmamasına rağmen bu kişileri hala Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalıştırmanızı kınıyoruz.

Veri paylaşmıyorlar ama biz takip ediyoruz, her ilde şubelerimiz, il temsilcilerimiz var. Elbette MESEM kapsamında beceri eğitimi kapsamında işletmelerde çalışmak zorunda kalan çocuklarımızın orada başına gelen olumsuzluklar şubelerimiz aracılığıyla bize geliyor. Aksi takdirde bakanlık herhangi bir veri paylaşımında bulunmaz.”

safranbolu-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu