Haber

Özgür: Cumhuriyetin ikinci yüzyılını güçlü söz ve güçlü Türkiye yüzyılı haline getireceğiz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Erzurum Kongresi’nin 104. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi her alanda güçlü kılacağız. Sanayide, kültürde, sporda, eğitimde her alanda Türkiye’yi dünya liglerinin en üst sıralarına çıkaracağız. Bunun için de gelecek cumhuriyetin ikinci yüzyılını, sözü ve gücü kuvvetli bir Türkiye yüzyılı yapacağız.”

Milli Mücadele meşalesinin yakıldığı Erzurum Kongresi’nin 104. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenler Havuzbaşı Kent Meydanı’nda başladı. Burada törene katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Vali Okay Memiş, Garnizon Komutanı ve 9’uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Fedai Ünsal, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk anıtına çelenk koyup saygı duruşunda bulundu. AK Parti, MHP; CHP ve İYİ Parti milletvekilleri de katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törene katılanlar, 104 yıl önce kongreye ev sahipliği yapan binaya yürüdü. Kurtulmuş ve beraberindekilerin ellerinde bayraklarla yürüyüşünün ardından Erzurum Kongre binası bahçesinde ikinci tören düzenlendi.

Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in günün anlam ve değerini belirten konuşmasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, milli mücadele ruhunu yeniden yaşatmak, Kuvayimilliye anlayışını gerçekleştirmek, o büyük milli kurtuluş mücadelesinin hatıralarını anmak için var olduklarını söyledi. Stan gibi biz de dersleri bir peri masalı gibi değil, ulusal özelliklerimizi ortaya koyan tarihsel gerçekler olarak anlatacağız. Bu bağlamda içinde bulunduğumuz Erzurum Kongresi, Türkiye’nin yakın tarihinin bugüne dair de pek çok ders vermiş olduğu en önemli dönüm noktalarından biridir. Erzurum, işgale uğramış, ordusu dağılmış, elinde tüfeği, kazması, küreği kalmamış bir milletin ‘Allah’ diyerek ayağa kalktığı, tarihi hürriyet ve bağımsızlık mücadelesinin dönüm noktalarından biridir. Havza ve Amasya genelgelerinden sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düzenlediği Erzurum Kongresi de yeni dönemin başlamasının, bu acılardan kurtuluşun ve kurtuluş mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Orada ne konuşuldu? Toplantılar nasıl yapıldı? Nasıl gerçekleştirildi? Bütün bunları biliyoruz. Ama asıl ve çıkarmamız gereken asıl ders, bugünün Türkiye’sini ve dünyasını bize aydınlatacak ve yol gösterecek olan Erzurum Kongresi’nin ruhunu unutmamaktır.” Misakımilli o gün de çok önemliydi, bugün de çok önemli. Türkiye olarak tarihimiz boyunca, Sultan Alparslan’ın bir vatan olarak bize kapılarını açtığı Anadolu topraklarında var olduğumuz ilk günden bu yana, rahat ve huzurlu, arkamıza yaslanıp, emek vererek yaşadığımız tek bir gün bile olmadığına inan. Son 20 yılda parçalanıp dağılan Erzurum Kongresi’ndeki ruh, Misakımilli’nin sınırlarını yeniden belirleyen ve bu sınırlar üzerinde ayağa kalkmamızı sağlayan bir ruhtur. Şimdi Türkiye yine mavi vatan hedeflerinden vazgeçmeden çok sorunlu bir coğrafyada Misakımilliye benzeri bir formda yürümek zorundadır. Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgelerimizi belirlemek, hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin egemenlik haklarını sonuna kadar korumak, burada çıkarılacak doğal gaz ve petrolle Türkiye’nin ve KKTC’nin kalkınmasını ve kalkınmasını sağlamak, Erzurum Kongresi ruhunun bize öğrettiği Misakimilli’ye sahip çıkmanın mottolarından biridir. Aynı şekilde dünyada büyük iddiaları olan büyük ülkeler başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinin uzayda yarışıyor olması, uzayda mücadele etmesi Türkiye’nin kendi çıkarlarını koruma kabiliyetini azaltacak bir konudur. Onun için diyoruz ki dün Misakımilli nasılsa bugün de mekân ve vatan o kadar değerlidir. Siber vatan da bir o kadar değerli. Erzurum Kongresi’nden kişisel olarak öğrendiğim ilk ders bu. Bugünkü anlayışta Misakımilli’ye çok değer vereceğiz ve Türkiye’nin milli çıkarlarını korumak için her türlü adımı atmaktan çekinmeyeceğiz.”‘BAĞIMSIZLIK MİLLİ KARAKTERİMİZDİR’ Kurtulmuş, “Sonuncusu az önce ifade edildi. Dediğim gibi o günün dünyasında tüfeği, tüfeği, kazması, küreği olmayan bir milletin külleri üzerinde yükselen Misakımilli ruhuna sahip çıkan atalarımız, paramparça olmuş koca bir dünya. Dün nasıl Osmanlı Devleti’nin yıkıntıları üzerinden milli mücadele veren halka manda ve himayeyi tavsiye ve telkin edenler olduysa, bugün de bazı uluslararası güçlerin Türkiye’deki faaliyet ve hakimiyetini kabul etmemiz gerektiğini söyleyen bazı manda ve himaye çevrelerinin olduğu açıktır. Bu ülkenin hem gücünü hem de prestijini akılcı bir biçimde artıracağız ve Erzurum Kongresi’nin ruhunu, tam bağımsız Türkiye ideali etrafında gücümüzü bilerek koruyacağız, bunlara asla izin vermeyeceğiz.” kendisine yol gösterici olarak Türkiye’de demokrasi anlayışının başlangıcını fiilen gerçekleştirmiştir.Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen milletin farklı görüş ve kanaatlerinin temsilcisi olan siyasi partiler, demokrasimize sahip çıkarak bu ülkenin demokrasiyi daha ileriye taşıyarak gelişebileceğine ve güçlenebileceğine inanan unsurlar olarak varlıklarını sürdürmektedir. Sevgili dostlar, ben bu üç temel unsuru, bildiğimiz pek çok şeyin yanı sıra Erzurum Kongresi’nin ruhunu oluşturan üç temel unsur olarak nitelendiriyorum.” Abartmadan yine söylüyorum, dünyadaki gelişmeler, bölgesel ve küresel gelişmeler, Türkiye için yeni bir fırsat olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını sona erdiriyor. Her zaman her alanda güçlü ve büyük Türkiye’yi, güçlü ve büyük Türkiye’yi hep birlikte kuracak iradenin merkezi Erzurum Kongresi’nde var olan iradedir. Bu iradeyi yeniden donatarak, yani Türkiye’nin tam bağımsızlığı doğrultusunda kesintisiz devam ederek, Türkiye’de toplumsal birliğin sağlanması ve ortak milli hedeflerimizle birlik içinde yürüyerek, bu vatanı, bu aziz milleti güçlü tutan milli ve manevi değerlerimizi ortak paydamız kabul ederek yolumuza devam edeceğiz. Erzurum Kongresi’nin 204. yılını kutlayacak olan çocuklarımız, inşallah çok daha büyük bir Türkiye’nin insanları olarak çok daha büyük bir özgüvenle konuşacaklardır. Bunun sorumluluğu bize düşüyor. Bu devirde yaşayanlara aittir. Türkiye’yi her alanda güçlü kılacağız. Türkiye’yi sanayide, kültürde, sporda, eğitimde her alanda dünya liginin zirvesine çıkaracağız. Bu amaçla, yeni cumhuriyetin ikinci yüzyılını güçlü ve etkili bir Türkiye yüzyılı haline getireceğiz. Tekrar ifade etmek isterim: Sözü güçlü, güçlü Türkiye’nin asrı yapacağız. Sevgili arkadaşlar, sadece kelime yetmez. Gerekli, kural bu, güçlü ve doğru bir söz söyleyeceksin. Ancak, güçlü ve etkili bir güç olarak sözünüzün arkasına güçlü ve doğru bir söz koyarsanız, büyük bir değeri vardır. Atalarımız tarihimiz boyunca bu amaçla uğraşmış ve sözlerini en güçlü kılmak için uğraşmışlardır. Hakkı, hukuku ve adaleti en güçlü şekilde sağlamak ve bu sözün arkasına en büyük gücü koymak için kararlılıkla çaba sarf etti. İstanbul’un fethini sağlayan Osmanlı adalet sözünün gücüydü ama aynı zamanda arkasına koyduğu büyük bir güçtü. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhuriyetimizin ikinci yılında da sözlerimizi çok ama çok güçlü bir şekilde ortaya koyacağız. Ancak bu sözün arkasında başta milli birlik ve beraberlik şuuru olmak üzere tüm imkanlarımızı ve gücümüzü ortaya koyarak yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki yüzyılın Türkiye’nin yüzyılı olacağına inanıyorum. Önümüzdeki yüzyıl, büyük ve güçlü bir Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Önümüzdeki yüzyılın Türkiye’nin yüzyılı olacağı gerçeği sadece bizim için değil, Orta Asya’dan Balkanlar’a, Kafkaslar’dan Güney Afrika’ya, o yıldızlarla bezeli bayrağın tam ortasından gözlerimizin içine bakan yüz milyonlarca insanın da gerçeğidir. Güçlü ve büyük Türkiye, dünyanın teminatıdır, bölge barışının teminatıdır, insanlığın teminatıdır. Güçlü ve büyük bir Türkiye, Allah’ın izniyle insanlığı ortak değerlerde buluşturacak ve insanlık için en büyük çekim merkezlerinden biri olacaktır.

Kurtulmuş’un konuşmasının ardından günün anlam ve önemini belirten şiirler okundu, halk oyunları gösterileri icra edildi. Mehter heyetinin küçük konserinin ardından Kurtulmuş ve törene katılan protokol, 104 yıl önce düzenlenen kongrenin yeniden canlanmasını izledi. Kongre salonunda oturan Kurtulmuş, anlatımı büyük bir dikkatle takip etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu